26 Nisan 2009 Pazar

Matbaa Mürekkepleri


Matbaa mürekkepleri 18. Yüzyılın sonlarına kadar kömür, odun veya
gaz isinden yapılırdı. Çünkü gerçek mürekkebin hammaddesi istir.
Is, tam yanmamıs alevden elde edilen karbondur. En iyi is, petrol
gazı alevinden elde edilir. Bu yüzden en dayanıklı mürekkep petrol
isinden elde edilen mürekkeptir.Alevden elde edilen is, kızgın borular
içinden geçirilip suyu alınarak keten yagı, vernik gibi baglayıcılarla
birlestirilip ezici degirmenlerde karıstırılarak mürekkep elde edilir.
Mürekkepler yapısındaki pigmentlere göre 3'e ayrılırlar
- Toprak mürekkepler : Ocber, umbara, tebesir, dogrudan dogruya
tabiattan elde edilerek temizlenir, elenir, yabancı maddeleri ayıklanır
ve vernikle karıstırılarak mürekkep haline getirilir.
- Kimyevi mürekkepler (Madeni) : Krom sarısı, milori mavisi, kobalt
mavisi, kadmiyum sarısı, çinko beyazı ve üstübeç gibi maddeler
olup dogrudan dogruya kullanılmazlar. Bunların birkaç cinsi
kazanlarda kaynatılır ve birtakım kimyevi islemler gördükten sonra
mürekkep haline getirilir.
- Organik mürekkepler : Bitkilerden ve hayvani maddelerden çıkarılan
boyalardır. Indigo (Hint mavisi), Karmen(Sarı, kırmızı, mavi renkleri
köklerden elde edilir) gibi. Bunlar kendilerine uygun madeni boyalarla
birlesip öz haline getirilir.
1 - Siyah mürekkepler
Karbon siyahı Petrolün en çok is verecek sekilde yakılmasından
elde edilir. Petrolden elde edilen öz ile normal, havagazından elde
olunan öz ile de kaliteli mürekkepler yapılır.
Yag siyahı Balık yagı, katran yagı ve bazı nebati yaglar, agzı kapalı
hususi kaplarda kaynatılır ve dumanlarının bıraktıgı isler toplanarak
öz olarak kullanılır. Bu özün örtme kabiliyeti çok fazla oldugundan
her is için kullanılmaz.
2 - Renkli Mürekkepler
Örtücü mürekkepler Özü, toprak boyalardır. Örtücü ve kalın olan
bu mürekkepler, tramları doldurur ve baskıda ton farkı
kaybolacagından iyi netice vermez. Bu yüzden tek renkli baskılarda
kullanılırlar.
Seffaf mürekkepler Trikromi adı verilen 3 renkli baskı isleri için
hazırlanmıs sarı, kırmızı(magenta), mavi(cyan) olmak üzere seri
mürekkeplerdir. Renkli mürekkepler, boya pigmentleri, baglayıcılar
ve ilave maddelerin karısımından olusur. Mürekkebe renk veren
maddeler, pigmentler ve bazı çözülebilen organik renk maddeleridir.
1) Pigmentler Baskı mürekkebi içindeki pigmentler çıplak gözle açık
seçik görülemez ve birbirlerinden ayırt edilemezler. Sayet mikroskop
altında incelenirse, bazı pigmentlerin uzun çubuklar, bazılarının irili
ufaklı yapraklar biçiminde oldugu görülür.
Anorganik pigmentler beyaz pigmentler "Baskı beyazı" olarak
tanınırlar ve vernikle karıstırılıp transparan beyaz olarak kullanılırlar.
Mineral pigmentler Bu sınıfa, milori mavisi, krem sarısı ve molibdat
kırmızısı girer. Milori mavisi, çok kullanılan bir pigmenttir ve özellikle
cyan (Mavi) mürekkeplere ilave edilir. Krom sarısı ve molibdat
kırmızısı ise örtücülügü fazla pigmentlerdir.
Metal pigmentler Bunlar; alüminyum, bakır, çinko ve altın
madenlerinden çıkarılan pigmentlerdir ve yaldız mürekkep imali için
kullanılırlar.
Organik pigmentler Bunların ana maddesi petroldür. Matbaacılıkta
kullanılan boya pigmentlerinin geneli organik boya pigmentleridir.
Organik pigmentlerin üretimi için petrol, kimya fabrikalarında ayrıstırılır.
Böylece alifatik ve aromatik maddeler elde edilmis olur. Sonra bir
dizi ara islemden geçirilerek organik boya pigmentlerinin ana
maddeleri saglanır. Bu ana maddelerin çogu "Azo pigmentleri" olarak
tabir edilir. Azo pigmentleri, diazolastırılmıs arokatikamin ile fenolün
birlestirilmesi ile pigment haline getirilir.
2) Baglayıcı Maddeler Baglayıcılara reçine adı verilir. Boyar maddeyi
baskı malzemesi üzerine sabitlestirirler. Baskı malzemelerinin cinsine
göre mürekkeplerde kullanılan reçine cinsleri de degisiktir. Toz
halindeki pigmentler bu halleri ile baskı yapmaya elverisli degildirler.
Baskı makineleri ancak sıvı halde olan mürekkebi baskı tasıyıcı
malzemeye nakledebilirler. Mürekkep pigmentlerini sıvı hale getirmek
için baglayıcı maddeler kullanılır.
Bunların baslıca iki görevi vardır Pigmentin baskı makinesi tarafından
kâgıda aktarılmasını ve kâgıt üzerinde tutunabilmesini saglamak
Mürekkebin farklı baskı sistemlerinde, kâgıda tutunması ve öyle
kalması, kuruması, parlaklıgı gibi durum ve özellikleri tamamen
baglayıcı maddelere baglıdır. Tipo ve ofset makinelerinde kullanılan
mürekkeplerde yaglı baglayıcılar kullanılır. Ayrıca ofset
mürekkeplerinin baglayıcıları suyu itici (Hidrofob) özelliktedir. Tifdruk
ve flekso baskı makinelerinin mürekkep üniteleri çok kısadır. Bu
yüzden mürekkebin çok çabuk kuruması gerekir. Bu yüzden flekso
ve tifdruk mürekkebi baglayıcılarında yag yerine, inceltici ve çözücü
maddeler bulunur.
Baglayıcı çesitleri
a) Sert Reçine- Kolofan fenol reçinesi - Malein reçinesi (Malein asitli
Kolofan) - Kolofonester - Siklokauçuk - Karbon reçinesi
b) Yumusak Reçineler ve Katı Yaglar- Yaglı ve orta yaglı alkid
reçineleri - Katı ketentohumu yagı - Katı odun yagı
c) Kuruyan ve Az Kuruyan Yaglar (Akıcı, Sıvı Yaglar)- Akıcı
ketentohumu yagı - Akıcı odun yagı - Yabani safran yagı - Hint yagı
- Soya yagı
d) Siyah Boyalar Için Mineral Yaglar- Koyu renkli ince sıvı yaglar -
Koyu renkli kalın sıvı yaglar
e) Renkli Boyalar Için Mineral Yaglar- Açık renkli ince sıvı yaglar -
Açık renkli kalın sıvı yaglar3) Ilave maddeler (Incelticiler)
Bu maddeler, mürekkebin yolma dayanıklılıgını ve baskı derecesini
arttırmak için kullanılırlar.
En çok kullanılan ilave maddeler sunlardır :
Alkoller : Ispirto, Izopropanol - Ester : Etil asetat - Ketonlar : Aseton,
Metil-Etil keton - Glikoleter : Etil glikol - Hidrokarbonlar : a- ik (Special
benzin) b- uol, Ksilol Flekso ve Tifdruk mürekkeplerinde kullanılan
reçineler; - tro selüloz - lyamid - rilik - nil - oksi - lyester, tipi reçineler
olabilir. Solventler : Solventlerin ilk görevleri reçineleri çözmektir.
Diger görevi ise mürekkebi baskı viskozitesine düsürüp, mürekkebin
baskı malzemesi üzerine transferini saglamaktır. Solventler baskıdan
sonra buharlasırlar. Tifdruk baskıda hemen hemen tüm solventler
kullanılabilir. Fakat Flekso baskıda bu mümkün degildir. Flekso
baskı kliseleri bazı solventlerden olumsuz etkilenirler. Bu sistemler
için en uygun solvent Etil Alkol, Izo Propil Alkol, kısmen de Etilglikol
Mürekkep ve Laklar Mürekkep ve Laklar
dür. Baskı sırasında mürekkebin kurumasını hızlandırmak veya
yavaslatmak için yine solvent kullanılır. En çok kullanılan solventleri
dört ana grupta toplamak mümkündür. Solventlerin dogru
kullanılmaları ve viskozitelerinin kontrolü Flekso ve Tifdruk
mürekkepleri için en önemli etkendir. Bu mürekkeplerin kuruma
hızları dogrudan dogruya "solvent bırakma" yani ihtiva ettikleri
solventlerin buharlasma yeteneklerine baglıdır. Plastifiyanlar :
Mürekkebe esneklik, yüzeye iyi yapıstırma gibi özellikleri arttırmak
için ilave edilir.
Mürekkeplerin Kuruma Sekilleri
Kuruma fiziksel ve kimyevi olmak üzere iki usulde gerçeklesir
Fiziksel kuruma
- Mürekkep kâgıda basılır basılmaz, inceltici uçarak veya
buharlasarak mürekkebi yalnız bırakır ve böylece onu kurutmus
olur.
- Sıvı mürekkep, kâgıt, karton ve mukavva gibi higroskopik baskı
malzemelerinin derinligine nüfuz eder ve kurur.
- Sıvı incelticiler kâgıda nüfuz eder. Geriye kalan reçine, mürekkep
pigmentini kâgıda baglar ve kuruma gerçeklesir.
Kimyevi kuruma
- Polimerizasyon
- Polikondenzasyon
- Oksijenle birlesme (Oksidativ kuruma) Kâgıdın yapısı, kâgıdın
yüzeyi, kâgıdın asit durumu (pH), atölyenin sıcaklıgı, segatif miktarı,
mürekkebin yapısı ve pigment alabilme kabiliyeti Kurumaya dogrudan
yada dolaylı olarak etki eden faktörlerdir. Her mürekkebe az da olsa
bir miktar segatif konur. Segatifler mürekkebin yapısma hassasiyetini
azaltır ve ayrılma özelligini arttırır. Yani içinde segatif olan mürekkepler,
daha çabuk kurur, daha az yapısır ve daha çok yayılır. Bazı
mürekkepler, içlerinde yeterli segatif oldugu halde, nemleri fazla
oldugundan geç kururlar. Bazıları ise nem miktarı arttıgı halde fazla
segatife ihtiyaç göstermezler. Esası "Baz" olan pigmentler, esası
"Asit" olan pigmentlere oranla daha çabuk kururlar. Sonuç olarak
her cins mürekkep ve renkte degisik bir kuruma hassasiyeti vardır.
Ayrıca iyi kuruyan bir mürekkep, üst üste iki defa basıldıgında,
ikincisi birincisinde oldugu gibi aynı hızda kurumaz.
Baskı mürekkepleri ve kullanım sekilleri karbon mürekkepler Bu
mürekkeplerin imalâtında baskı ve baskı sonrasında kurumaması
için balmumu kullanılır. Karbon baskısı, kopyalı islerde, karbon
kâgıdı kullanılması gerekmeyen zamanlarda yapılır. Örnegin; Totoloto
kâgıtları, Kantar fisleri..v.b Bu boyalar baskıda özen isterler.
Çünkü akıcı olmadıklarından baskı makinelerinin mürekkep
haznelerinde "Yatar" lar. Yani boya haznesinde dönmezler. Ancak
haznede ısıtılmak, itilmek veya devamlı karıstırmak suretiyle dönerler.
Dublton Mürekkepler Dublton mürekkep baskısı için 48'likten fazla
tram kullanılmaz. Çünkü daha ufak tramlarda, boya yayılıp tam
rengini alamaz. Tam rengini alması için de baskıdan sonra en az
24 saat geçmesi gereklidir. Özelligi; bu boyalar ile baskı yapıldıgında
iki renk ile basılmıs gibi görünmesidir.
Anilin Mürekkepler Anilin mürekkepler organik yapıya sahiptirler.
Çünkü tas kömürünün katranından elde edilirler. Hidroklorik asit ve
demir egintisi ilavesiyle yapılan kimyevi islemler neticesinde Amino
benzen denilen anilin elde edilir. Anilin saf olarak renksiz yaglı ve
zehirli bir sıvıdır. Havadan ve ısıktan rengi esmerlesir. Oksidasyonu
neticesinde turuncu, kırmızı, mavi, yesil, mor ve kahverengi gibi
çesitli renkler elde edilir. "Anilin baskı" sisteminde kullanılır.Trikromi Mürekkepler 3 renk baskıda kullanılan, seffaf
mürekkeplerdir. Bunlar : Sarı, Magenta (trikromi kırmızısı), Cyan
(trikromi mavisi) ve Siyahtır. Trikromi terimi aslında üç renk anlamına
gelir ve siyah rengi kapsamaz. Fakat trikromi baskıda kullanılan
siyah renk, baskıyı kuvvetlendirir, meydana çıkarır ve gri rengin
çesitli tonlarını verir. Bu baskıya da "Kontür" baskı denir. Trikromi
renkler, birbirleri üzerine degisik yüzdelerde tramlandıklarında;
metalik ve fosforlu renkler dısında, basılacak imgedeki bütün renkler
elde edilebilir. Ilginç olan; bu zengin renk dizisinin baskı
mürekkeplerinin fiziksel karısımıyla degil, dört standart rengin
izleyicinin gözünde optik olarak bir araya gelmesiyle olusmasıdır,
îki temel rengin noktacıklar halinde yan yana kullanılması, optik
olarak üçüncü bir rengi olusturur.
Yaldız Mürekkepler Daha çok davetiye ve kartvizit türü islerde
kullanılır. Basılan isin baskısı kurumadan üzerine pamuk ile toz
yaldız sürülür. Baska temiz pamuk ile fazla olan yaldızlar bastırmadan
temizlenerek alınır.
Yaldız ile vernik ayrı kutularda fakat birlikte satılırlar. Basılacak bir
is için mürekkep hazırlamada en uygun karısım, gümüs yaldız
mürekkepler için 3 ölçü yaldız, 7 ölçü vernik, altın yaldız mürekkepler
için 4 ölçü yaldız, 5 ölçü verniktir. Mürekkep, mürekkep haznesinden
kalıba gelinceye kadar birçok merdane grubundan geçer.
Merdanelerden geçen mürekkep, merdanenin her noktasında aynı
kalınlıkta olmalıdır.
Bu merdane grupları ve yaptıkları isler sunlardır
- Sabit çelik merdane, mürekkebi "Mürekkep alıcı merdane"ye verir.
- Bu merdane mürekkebi "Mürekkep eezici merdaneler"e aktarır.
- Mürekkep, "mürekkep verici merdaaneler" vasıtasıyla kalıba tasınır.
Flekso ve Rotogravür Mürekkeplerinin Özellikleri
Bir mürekkebin üretiminden silindir veya kliseye kadar akısını, silindir
ve kliseden baskı malzemesi üzerine geçisini tayin eden özelligine
mürekkebin reolojisi veya akısı denir. Mürekkeplerde kullanılan
pigmentlerin reolojik özelliklere çok büyük etkisi vardır. Reoloji
mürekkebin viskozite, akıs sınırı, tiksotropi, yapıskanlık gibi
özelliklerinin tümünü içine alır. Bir mürekkebin reolojik özelliklerini
baskı yapılacak makinanın özelliklerine ayarlamak lazımdır. Örnegin
makinanın hızı fazla ise viskozite ve akıskanlık o kadar düsük
olmalıdır. Viskozite sıvıların akmaya karsı gösterdikleri direnç olarak
tarif edilir. Baskı sırasında viskozitenin yüksek olması mürekkebin
baskı makinasında ki akıskanlıgını azaltır ve kaliteli baskı yapılmasına
imkan vermez. Dolayısı ile mürekkebin viskozitesini renk siddetini
de göz önüne alarak uygun vernikle açıp yine uygun bir solventle
baskı makinasının çalısma viskozitesine getirmek gerekir. Flekso
ve Tifdruk sistemlerinde çalısma viskozitesi genel olarak18-22 saniye
/20 °C Ford Cup 4 verilir. Mürekkebin yapıskanlıgı fazla olursa baskı
sonrasında baskı yapılacak malzeme klise veya silindire yapısır.
Bir mürekkebin viskozitesi Viscozimetre denilen cihazlarla ölçülür.
Flekso ve Tifdruk mürekkeplerinin viskoziteleri genelde Zahn, Dyn
ve Ford Cup : 4 ile ölçülür. Viskozite daima sıcaklıga baglı olarak
degisir. Viskozite sıcaklıkla ters orantılıdır. Mürekkeplerde viskozite
kontrolü muayyen sıcaklıkta yapılmalıdır. Bu deger 20 °C veya 25
°C olabilir. Viskozimetrelerde 100 ml'lik sıvının akıs hızı muayyen
bir sıcaklıkta saniye olarak bulunur. Zahn, Dyn ve Ford Cup'lar
arasındaki fark bu viskozimetrelerin delik çaplarının farklı olmasından
kaynaklanmaktadır. Üç viskozimetrede ölçülen viskozite degerlerinin
birbirine muadil cetvelleri vardır. Viskozite, mürekkebin solvent
kaldırma özelligi ve katı maddesiyle birlikte test edilmelidir. Yani
viskozitesi yüksek olan bir mürekkep çok solvent kaldıracak anlamına
gelmez. Burada mürekkebin katı maddesi devreye girer. Viskozitenin
sıcaklıkla degismesi söz konusu oldugundan baskı makinelerindeki
haznelerde bulunan mürekkeplerin sıcaklıgı çok önemlidir. Özellikle
kıs aylarındaki haznelerde bulunan mürekkep sıcaklıkların 18-20
°C ye getirilmesi sarttır.
Flekso ve Tifdruk mürekkeplerinde aranan özellikler söyle sı
ralanabilir
a) Sabun ve alkali dayanıklılıgı,
b) Isı dayanıklılıgı, c
) Parafin dayanıklılıgı,
d) Suya dayanıklılık,
e) Yaga dayanıklılık,
f) Isık haslıgı,
g) Sürtünmeme dayanıklılıgı,
h) Toksidite Bir mürekkepte aranacak özellikleri mürekkep üretici
veya pazarlayıcısının baskıcılardan yani matbaacılardan istemesi
gerekir.
Yine bir mürekkep üreticisi veya pazarlayıcısının isteyecegi diger
bilgiler sunlardır
a) Baskı yapılacak malzemenin cinsi (kagıt, PE, OPP vs.)
b) Bu malzemeyle yapılacak daha sonraki tatbikatlar, (Laminasyon,
Cold seal aplikasyonları vs.)
c) Mürekkepte aranan özellikler, (sabun ve ısı dayanıklılıgı)
d) Kullanılacak baskı metodu (Rotogravür, Flekso, Ofset vs.)
e) Baskı makinası hızlı, kurutma metodu,
f) Kullanılan solvent cinsleri,
g) Transparan, örtücü mürekkep kullanımı söz konusu mu ?
Baskılarda üst lak var mı? Mürekkep vermede dikkat edilecek
hususlar
1) Mürekkebin kalınlıgını ayarlamak.
a) Bu islem akort dügmesi dedigimiz, haznenin arkasında bulunan
vidalarla yapılır. Vidalar açıldıkça mürekkep, o vida hizasında daha
fazla verilir.
b) Baskı alanına daha da çok mürekkep verilmesi gerektiginde,
haznenin altındaki bıçak ayar vidası gerektigi kadar bosaltılır.
2) Kâgıdın mat ve parlak olusuna göre mürekkep vermek.
3) Zemin baskısı olan yere daha fazla mürekkep vermek.
Baskıya göre mürekkep kullanımı
1) Mürekkepler mümkün oldugunca tabii halde kullanmalı.
2) Segatif 2. renkten sonra azar azar katılarak kullanmalı.
3) Basılacak isin durumuna göre mürekkep hazırlamalı.
4) Basılacak is tramlı ise seffaf mürekkep kullanmalı.
5) Renk yapılacak ise çok az yapılmalı ve orijinale uygun renk
bulununca aynı oranlarda karıstırılarak çogaltmalı.
6) Renk yapılırken beyaz mürekkep kullanılacaksa örtücü olmayan
beyaz kullanmalı.
7) Baskıya açık renkten baslamalı.
Cool Mürekkebi çogaltma veya seffaflastırma isleminde, renksiz boya
yani transparan ilave edilmelidir.
Bir matbaada baskı yapacak sorumlunun mürekkep kullanımı
sırasında yapması gereken kontrolleri üç grupta toplamak
mümkündür;
1. Baskı öncesinde,
2. Baskı esnasında,
3. Baskı sonrasında,
Baskı öncesinde yapılması gereken kontroller
- Baskı makinası iyice temizlenir.
- Baskı yapılacak malzemenin özelliklerine uygun seride mürekkepler
seçilir.
- Ortam ısısı kontrol edilir. Duruma göre mürekkeplerin viskozite
ayarı yapılır.
- Mürekkepler makine haznesine konmadan önce iyice karıstırılır.
- Viskozite ayarı için dogru solvent seçilir.
Yeni basılacak islerde daima yeni mürekkep kullanılır ve baskıya
mürekkebin orijinal viskozitesiyle basılarak baslanır. Klise ve silindir
durumuna göre renk vernikleyerek açılır sonra mürekkep baskı
viskozitesine getirilir. Daha önceden artmıs mürekkepler bu
mürekkebin içine baskı kalitesini bozmayacak oranlarda ilave edilerek
bitirilir. Baskıya yetecek miktarda mürekkep hazırlanır, böylece
hazne kalıntısı mürekkep olusmasına engel olunur.

Karton Özellikleri


Su Yönü: Kartonu meydana getiren elyaflar, üretim sırasında sahife
içinde sasırtılmalarına ragmen üretim prosesi geregi yine de akıs
yönünde hizalanma egilimindedirler. Bu egilim, kartonun su yolunu
olusturur.Diger bir deyisle, karton yapım asamasındayken kagıt
hamurunun suyu süzülüp, merdanelerden geçerken kagıt lifleri bir
tarafa dogru yatar. Liflerin yattıgı yöne kagıdın su yönü denir. Kagıdın
su yönü baskı asamasında makinenin kazan miline paralel olmalıdır.
Karton ambalaj özellikle otomatik dolum makinelerinde doluma
girecekse karton su yönünün büyük fonksiyonu vardır. Karton su
yolunun yanlıs olması durumunda ambalajın dıs görünümünde
yaylanmalar ortaya çıkabilir, ambalajın yan yüzeylerinde dirençsizlik
olusabilir.
Gramaj: Temel özellik olan gramaj, kartonun 1 m2sinin agırlıgıdır.
Gramaj sahası bir karton makinesinin belirleyici özelliklerinden
birisidir. Kartonun diger bazı önemli özellikleri gramaja baglı olarak
degisim gösterirler.Baskı, kutu yapımı, dolum ve kullanımda gramajın
fonksiyonu yoktur.
Kalınlık: Kalınlık, bir karton üreticisi için en önemli özelliktir. Çünkü
kutuluk kartonun en önemli özelligi olan stifnis, kalınlıgın bir
fonksiyonudur ve stifnis degerinin artması öncelikle kalınlıgın
artmasına baglıdır. Kalınlıktaki 1 misli artıs, stifniste 5-8 misli bir
artısa yol açabilmektedir.
Dolayısıyla kutuluk karton üretiminde hedef, en düsük gramajda en
yüksek kalınlıgın alınmasıdır. Kalınlık, basılabilirlik ve islenebilirlik
için önemli bir özelliktir. Baskıda, pilyaj ve keskide saglıklı bir
çalısmanın olabilmesi için kalınlıgın hem aynı tabakada, hem de
balya içinde ard arda gelen tabakalarda homojen olması istenir.
Stifnis: Kartonun egilmeye karsı gösterdigi direnç olarak tanımlanan
stifnis, kutuluk kartonun en önemli özelligidir. Iste bu özellik bütün
kutuluk karton üreticilerinin en iyisine ulasmayı hedefledikleri bir
kalite kriteridir.
Rutubet: Kartonun 105 °C sıcaklıkta kurutulmasıyla tespit edilir.
Karton rutubeti, kartonun basılabilirlik, islenebilirlik ve hatta
kullanılabilirlik özelliklerini etkilemektedir.
Karton, hidrofil bir malzemedir ve rutubeti kendisininkinden yüksek
bir ortama girdiginde rutubet almaya, tersi durumda ise rutubet
vermeye egilimlidir. Dolayısıyla öncelikle karton rutubeti, çevre
rutubetiyle dengede olmalıdır. Eger bu denge yoksa, kartonla çevre
arasında rutubet dengeleninceye kadar rutubet alısverisi olmakta,
bu da kartonda düz durusu etkilemekte, onun basılabilirligini ve
islenebilirligini engelleyen ondülasyon ve kıvrılma sorunlarına yol
açabilmektedir. Dolayısıyla kartonun depolanması, basılması ve
islenmesinin klimatize edilmis, yani rutubeti karton rutubetiyle
dengede bilinen mahallerde yapılması uygundur.
Karton, rutubeti düstükçe gevseklesir ve kırılganlıgı artar. Bu da
özellikle yüksek gramajlarda islenebilirlik özelliginden olan pilyaj
yapılabilirligi, olumsuz yönde etkiler ve pilyajlardaki çatlama egilimini
arttırır.
Karton rutubetinin fazla olması ise öncelikle stifnisi düsürecegi için,
dolumda sorunlar yaratabilir, transport ve rafta kutular bozulabilir,
kullanılabilirlik olumsuz yönde etkilenir. Diger yandan, karton
rutubetinin fazla olması basılabilirlik özelligini de etkileyebilmektedir.
Karton rutubetinin fazla olması, baskı mürekkebinin hem fiziksel,
hem de kimyasal kurumasını geciktirdiginden baskıda kuruma
sorunlarına yol açabilir.
Yüzey pH degeri: Karton yüzeyinin pH degeri 4.5'in üzerinde olmalıdır.
Yüzey pH degeri kartonun basılabilirlik özelligini etkilemektedir. pH
degerinin 4.5 altına düsmesi baskı mürekkebinin kuruma süresini
uzatır. Arka verme sorununu arttırır. Baskı plakasının çabuk
asınmasına yol açar. pH degerinin çok yüksek olması, yeterli
dayanıklılıgı olmayan baskı mürekkeplerini bozar. Oksidatif kuruyan
keten yagı ve benzerlerinin
sabunlasmasıyla Tack problemleri olusur.
Cobb Degeri: Karton yüzeyinin suya karsı gösterdigi direncin veya
suyu kabulünün bir ölçüsüdür. Veya diger bir deyisle kartonun
tutkallama derecesidir. Ve kartonun basılabilirlik ve islenebilirlik
özelliklerini inceler.
Ofset baskı tekniginde ana ilke olarak baskı mürekkebi yanında su
kullanılır. Karton yüzeyinin mürekkep almayacak kısımlarına su
tatbik edilir. Kullanılan bu su, karton yüzeyi tarafından kontrollü
olarak alınmalıdır. Fazla alınması durumunda çesitli baskı sorunlarına
yo açabilir.
Tozlasma: Baskı sırasında, çapak yaparak baskı kalitesinin
bozulmasına, ayrıca kalıp ve kauçugun yıkama sıklıklarının artmasına
ve dolayısıyla da durus sürelerinin artmasına yol açması sebebiyle
kartondaki tozun mümkün olan en az miktarda olması istenmektedir.
Perdah: Perdah olarak isimlendirilen kartonun yüzey düzgünlügü,
kartonun basılabilirligini etkilemekte ve perdah iyilestikçe yeterli
örtücülük için gerekli baskı mürekkebi ihtiyacı azalmakta ve baskı
kalitesi iyilesmekte, baskı parlaklıgı artmaktadır.

Pantone


1164 tire renk içeren ve her rengin baskı sisteminde nasıl elde edileceğini karışım formülleriyle veren bir renk katalogudur.
Bu 1164 rengi hem parlak (Coated) hem de mat (Uncoated) olarak ayrı ayrı göstermektedir. Pantone renk ifade edilirken renginin mat veya parlak bölümden seçildiğini belirtmek için renk numarasının sonuna U ve C harfleri eklenmektedir. Her bir karşılığı Pantone numarası mevcuttur ve her rengin altında formülü yazılıdır. Formül, yüzde ve ölçü olarak iki şekilde verilmiştir; Yüzde değeri karışıma giren ana renklerin %100’e tamamlanmasıyla, ölçü değeri ise birim ölçü değerlerinin adet bölündüğünde yüzde değerini vermektedir.
Pantone renkler baskıda CMYK mantığı ile oluşturulmaz. Bu renklere ilave olarak ya da yalnız basılabilir. Pantone renkler özellikle rengin değişmesinin istenmediği kurumsal kimlik çalışmalarında tercih edilir. Renklerin ortak evrensel lisanı olarak tanımlanabilir

Grafik Tasarım Terimleri (1)

Grafik: Harfleri, sözcükleri, tümceleri, fotografları, biçimleri, renkleri kagıt üzerinde bir zevk ve oranla yerlestirme ve bu yerlestimede yenilik ve çekicilik olusturma sanatına grafik denir. Eski Yunancadaki "Grapnein" (yazmak) kelimesinden dilimize geçmistir.
Tasarım: Planlamaya dayalı belirli bir amaç gözeten yaratıcı bir eylemdir.
Grafik Tasarım: Okunan izlenen görüntülerin tasarımı seklinde tanımlanır. Grafik tasarımda görsel unsurlar kenar çizgileri ile aynı yönde yerlestirildiklerinde düzenli ve duragan, karsıt yönde yerlestirildiklerinde dinamik ve enerjik bir yapı olustururlar.
İletisim: Gönderici ve alıcı olarak adlandırılan iki insan ya da insan grubu arasında gerçeklesen bir duygu, düsünce, davranıs ve bilgi alıs verisidir.
Grafik Iletisim: Görüntülerden olusan bilgilerin degis-tokusu olarak tanımlanır. Yazılar, resimler ve fotograflar baslıca grafik iletisim araçlarıdır. Bir mesajın açık, ekonomik ve estetik yollarla üretilmesi, grafik iletisimin baslıca amacıdır. Grafik iletisimin ekonomik olması demek, mümkün olan en az sayıda görsel imgenin, mümkün olan en yüksek sayıda bilgiyi aktarabilmesi demektir.
Örnek: Erkek/kadın tuvaletlerini ya da giris çıkısı grafik imgelerden anlarız. Terminoloji Dizgi Terimleri
Grafik Tasarımın Ögeleri: Çizgi , ton, renk, doku, biçim, ölçü, yön olarak ifade edilebilir. / Çizgiler karakterlerine göre ve konumlarına baglaı olarak bazı mesajlarda iletirler. Örnegin; yatay çizgi durgunluk, dikey çizgi saygınlık, diyagonal çizgi canlılık, kıvrımlı çizgi zerafet ifadesi verir./ Tonlar genellikle görsel imgenin yarımton reprodüksiyon teknigi ile tramlanması yoluyla elde edilir. Ton ve çizgi tasarımda kontrastlıgı olusturan elemanlardır. / Renk, bir tasarımı meydana getiren yapı taslarından biridir. Renkler, izleyen üzerinde degisik etkiler uyandırırlar. Bunların bir bölümü kisisel, bir bölümü ise genllenebilir duygulardır. Örnegin; sıcak renklerin uyarıcı, soguk renklerin ise gevsetici, dinlendirici olması renklerin genellenebilir etkileri olarak degerlendirilebilir. / Doku, bir yüzey üzerinde tekrarlara dayalı biçimsel bir düzen olarak adlandırılabilir. Örnegin zeminde kullanılan bir ahsap, mermer vb.dokusu. / Bir grafik tasarım ürünü, farklı ölçülerdeki görsel unsurların bir araya gelmesiyle olusur. / Bir tasarım yüzeyi üzerinde bulunan çizgisel, tipografik ve görsel unsurların yönü önemlidir.
Örnegin: Bir gazete haberinde yer alan insan fotografi ilgili habere dogru bakmalıdır. Mesaj: Bir kimseye verilen, gönderilen iletilen bilgi, haber.
Hedef Kitle: Ilgi alanları ve özellikleri ayrıntılı bir biçimde tanımlanmıs bir kitledir. Bir kisi ya da kurumun davranıslarından, kararlarından, uygulamalarından dolaylı ya da dolaysız olarak etkilenen grup olarak ifade edilebilir.
Sanat Yönetmeni: Reklam ajanslarında metin yazarı, fotografçı, uygulamacı grafiker, müsteri temsilcisi vb. elemanlarla çalısan, etkili reklam üretimi ve tasarımından sorumlu kimse.
Grafiker: Görsel sanatlar alanındaki ressam, heykeltras gibi meslek mensuplarından biri olan grafikerler, basılması istenen materyali estetik kurallar çerçevesinde baskı için düzenleyen; yazıları ve görsel unsurları isin niteligine uygun bir grafik dili kullanarak çekici hale getiren ve bu yolla etkili iletisim ortamı yaratan sanatçılardır. Günümüzde grafikerlerin sanat bilgisi ve el becerisi yanında, psikoloji ve iletisim bilimleri ile de yakından ilgilenmesi gerekmektedir. Gün geçtikçe matbaalarda, reklam bürolarında, yayınevlerinde grafikerler daha önem kazanmıslardır. Grafikerlik önemli bir sanat dalı haline gelmistir. Dünyada ve ülkemizde; güzel sanatlar bölümlerinde grafik anasanat dalları açılmıstır. Günümüzde kartvizitten günlük bir gazete sayfasına kadar, baskıya girecek her ürün bir grafikerin olusturacagı taslaktan geçmelidir. Eskiz (Taslak): Çesitli unsurların sayfa üzerinde nasıl yerlestirilecegini gösteren karakalem ya da kör yazı ve resimlerle olusturulmus taslak çalısmaları. Taslaklar, fikir taslakları ve gelistirilmis taslaklar olarak iki asamada ele alınabilirler. Fikir taslakları, basılacak ürünle ilgili olarak otobüste, evde, parkta ya da herhangi bir yerde üretilmis kabataslaklara verilen addır. Gelistirilmis taslaklar ise, fikir taslakları içinden seçilen birkaç örnegin, isin gerçek ebatlarında bilgisayar ortamında gerçek baskı materyalleri ile ya da uygun bir baskı altı malzemesi üzerine ısıklı masalarda kör yazı ve resimlerle olusturulmus taslaklardır. Bu taslaklarda kullanılacak yazı karakteri ve puntosu, varsa fotografın yeri ve büyüklügü, zemin rengi vb. unsurlar basılacakmıs gibi düzenlenir ve müsteriye sunulur.
Mizanpaj: (Düzenleme) Grafik ögelerininbelirli bir çerçeve içinde dengeli olarak yerlestirilmesi. Bir çesit taslak. Sayfa düzenlemesi, sayfa planı. (La mise en page)
Pikaj: Grafik için hazırlanmıs; resim, yazı, amblem ve fotografların, milimetrik kagıt ya da resim kagıdı üzerine, gönyeli bir sekilde kesilerek yapıstırılması. Bu islem bilgisayarların basım dünyasına girmesinden önce yapılırdı. 1990’lı yıllara kadar pek çok matbaa ve yayınevi pikajörleri çalıstırırdı. Günümüzde pikaj islemi yapılmamaktadır.
Illüstrasyon: Baslık, slogan ya da metin gibi sözel unsurlardan çok görsel unsurların agırlıkta oldugu; görsel anlatım ögelerinin etkin kullanıldıgı grafik tasarım unsurlarının bütünü.
Slogan: Genellikle hafızada kalıcılık için ise ideali 2-3 kelimeden olusmasıdır.
Amblem: tek satırdan olusan, bir ürün, hizmet ya da fikri tanıtmak amacıyla yazılmıs çarpıcı metinlerdir. Sloganlarda sözcük sayısı 5- 6'yı geçmemelidir. Özellikle afis tasarımında, vurgulama ve Ürün ya da hizmet üreten kuruluslara kimlik kazandıran sözcük özelligi göstermeyen soyut ya da nesnel görüntülerle ya da harflerle olusturulan simgelerdir.
Logo: Iki ya da daha fazla tipografik karakterin sözcük halinde okunacak biçimde bir araya getirilmesiyle olusturulan ve bir ürün, kurulus ya da hizmeti tanıtan marka ya da amblem özelligi tasıyan simgeler.
Simgesel Isaret: Ürün, hizmet, düsünce ya da nesneyi simgeleyen isaretler. Trafik isaretleri, ulasım, hastane, sigara içilmez levhaları, bayrak ve flamalar simgesel isaretlere örnektir. Ticari Marka: Bir ürünün benzer ürünlerden ayrılmasını saglamak amacıyla üreticiler tarafından kullanılan tanımlayıcı simgelerdir.
Format: Biçimin, ölçümün ya da bir yayının görünüsü için kullanılan genel bir terim.
Perspektif: Cisimleri, bir yüzey üzerine görüldükleri gibi çizme teknigi.
Orijinal: Baskı yoluyla çogaltılmak üzere scannerda taranarak film çıkısa hazırlanan ya da reprodüksiyon atölyesinde filmi çekilen tire veya yarıton resim.
Degrade: Siyahtan beyaza giden tram; koyu renkten açık renge ya da bir renkten baska bir renge geçis islemi. Daha çok degisik zemin denemelerinde tercih edilir.
Kurum Kimligi: Bir kurumun ya da sirketin kartvizit, yazısma, is gazetesi gibi kagıt baskı dökümanlarında sürekli aynı stili kullanmasıyla olusan ve diger sirketlerden ayrılmasını saglayan imaj. Tutarlı olmak için bütün dökümanlarda aynı yazı tipi, stili, harf ve satır arası boslukları aynı tür bosluklar kullanılır. Bu parçalar bütün yayınlarda aynı yerlerde olur.
Kurum Kimligi Dosyası: Bir kurumun imajını güçlendirmek için hazırlanan ve sürekli kullanılacak basılı evraklara (logo, amblem, fatura, irsaliye, makbuz, zarf, antetli kagıt, kartvizit gibi) iliskin örneklerin bulundugu dosya.
Brosür: Tanıtım amacı tasıyan renkli veya tek renk olarak hazırlanan kitapçık ya da tek, iki, üç ya da akordeon kırımlı föy
Afis: Kagıdın yalnız bir yüzüne siyah/beyaz veya renkli olarak basılıp duvarlara asılan bir çesit duyuru. Afisler hedef kitle ile bulustukları çevreye baglı olarak iç ve dıs mekan afisleri olarak ikiye ayrılır. Dıs mekan afisleri, büyük boyutları ile duvar yüzeylerinde ilan panolarında hedef kitleyle karsılasırlar. Izlenme süreleri kısadır. Iç mekan afisleri, salonlara, lobilere ve koridorlara asılır. Bu nedenle de uzun süre izlenme sansına sahiptirler. Izlenme süresini dikkate almak gerek.
Bilboard: 70x100 boyutunda en az 4, en çok 10 parçadan olusan ve daha çok açık havada hedef kitle ile bulusan büyük boy afis.

Tram Nedir


Bir resmin ya da rengin, baskı makinelerinde basılabilmesi için noktalara ayrılması gerekir. Bu noktalara tram denir. Tram, çok tonlu materyallerdeki görüntüyü irili ufaklı noktalara ayırır. Tramlar genellikle eliptik, kare, yıldız veya çizgi seklinde olur.

Tramlar baskı aşamasında üst üste gelerek farklı renkler yarattığından elde etmek istediğimiz renklerin belirli açıları olmak zorundadır. Tramı tanımlamada biçimi, açısı, ton değeri ve sıklığı belirleyici nitelikleridir.
Tramlar genel olarak konvansiyonel ve kristal-kum tram olarak ikiye ayrılır. Kristal tramda tram açısı yoktur. Bundan dolayı da kristal tramlama sonucunda more oluşmaz.

Konvansiyonel tram Kristal-kum (Staccato) tram

TRAM AÇISI
Tram hattının yatayla yaptığı açıya denir. Noktaların çap merkezlerinin üst üste gelmemesi için kullanılır. En koyu renk (genelde siyahtır) 45°’de tramlanır. En açık renk ise (genelde sarıdır) 90°’de tramlanır. Diğer iki renk ise 15°’de ve 75°’de tramlanır.

tram hattı
2 tram açısı
3 referans yön
Tram açılarının hatalı verilmesi sonucu oluşan istenmeyen görüntüye ‘more (veya more deseni)’ denir. Moreyi en aza indirmek için tram açıları arasında min. 30° olmalıdır.

TRAM SIKLIĞI
1 cm tram hattı üzerindeki tram sayısına denir. 40’lık tramda 1 cm üzerinde 40 tram noktası bulunur. Bazı kağıt çeşitlerine göre standart olmuş tram sıklıkları:

Gazete için 48 veya 54
1. hamur 54 veya 60
Kuşe 64, 70 veya 80
Karton 48, 54 veya 60
TRAM YOĞUNLUĞU (TON DEĞERİ)
1 cm2’deki siyah alanın tüm alana oranına denir.

Flekso Baskı Sistemi

Flekso Baskı Sistemi; baskı sistemlerinin en eskisi ve en çok bilinenlerinden olan tipo baskı ailesinden, bir çeşit yüksek baskı sistemidir. Fleksonun tipodan farkı, baskı makinesinin dizaynı ve kullanılan mürekkeptir.
Flekso baskı prensibi; mürekkep haznesi, hazne merdanesi, aniloks merdanesi, klişe ve baskı silindirinden oluşur.
 Bobin kağıt ve plastik folyolar üzerine baskı yapılır.
 Ambalaj baskısı başta olmak üzere etiket ve gazete baskısında kullanılmaktadır.
 Bobin kağıda baskı yapıldığı için çabuk kuruyan mürekkep kullanılması gerekmektedir. Bu nedenle solvent bazlı veya su bazlı mürekkep kullanılır.

1.Mürekkep haznesi
2.Kauçuk silindir
3.Tramlı silindir
4.Klişe silindiri
5.Karşı baskı silindiri
6.Baskı materyali
7.Çözücü bobin
8.Sarıcı bobin




Mürekkebin bulunduğu mürekkep haznesinin içerisinde dönen kauçuk merdane, mürekkebi tramlı(anilox) merdaneye aktarır. Anilox merdane, üzerindeki tram değeri oranında klişenin bağlı bulunduğu klişe silindirine aktarır. Klişe silindiri baskı silindirine temas ederek aradan geçen baskı altı malzemesine baskı yapar.
Burada kullanılan mürekkep solvent bazlı olduğu için kurutma sistemi sayesinde çabuk kurur. Bu kurutma sistemi şöyle işlemektedir:
Çözücü içeren flekso mürekkeplerinin kuruması için vantilatörle, bir düzenek sistemi üzerinden sıcak üflenir ve böylece çözücünün buharlaşması hızlandırılır. Çözücü buharları içeren hava, arındırma tesisinden geçirilmektedir. Flekso makinelerinde tek devirli kurutma vardır. Gereken kurutma ayarı;
1.Baskı altı malzemesi,
2.Mürekkep,
3.Çözücü tertibine göre seçilir.

Klişenin Silindire Montajı

Montaj aşamasından önce basılmak istenen orijinal ile her renk için yapılan klişeler kontrol edilir. Daha sonra çift tarafı yapışkanlı bant yardımı ile kalıp silindirine montaj işlemi yapılır. İki çeşit montaj şekli vardır:
1.)Gömlekli Silindire Montaj: Montaj, kılıf diye denilen gömlek üzerine yapılır.Bu montaj şeklinde klişe; silindire, basınçlı hava ile takılır.
2.)Taksimatlı Silindire Montaj: Silindir ile tamburun her iki ucunun eşit olup olmadığı kontrol edilir. Silindire ayna ayarı yapmak için ufak bir kros klişesi yapıştırılır ve mürekkep sürülür. Silindir döndürülerek prova kağıdında kros klişesinin baskısı görülür. Mürekkep silinip tebeşir sürülür. Tebeşirli kısımla prova kağıdındaki baskının üst üste oturup oturmadığına bakılır. Yapılan bu ayar ayna ayarıdır.Ayna ayarı iyi olmazsa, renkler üst üste oturmaz. Ayar yapıldıktan sonra kros klişesi sökülür.
Flekso baskı klişelerinin montaj aşamaları şöyledir:
Klişe bandı klişe ebadında silindirin üzerine gerdirilerek sarılır. Bant üzerindeki muhafaza sökülür. Bağlanacak rengin klişesi alınır ve üzerindeki kroslar tebeşirlenir. Tebeşirlenen kroslar prova kağıdındki yatay çizgiye gelecek şekilde klişe bandına yapıştırılır. Klişe her ucundan gerdirilerek tutulur ve banda yapıştırılır. El merdanesi ile klişe üzerine bir miktar mürekkep sürülür. Ayar çakısı ile forsa kontrolü yapılır. Silindir tambura yaklaştırılır ve prova kağıdı çıkartılır. Bu prova kağıdı, baskının ön halidir. Eğer prova baskıda herhangi bir sorun yoksa baskıya geçilebilir.

Dijital Klişe

Dijital baskı kalıpları, CTP(computer to plate) sistemiyle bilgisayardan doğrudan pozlandırılarak, film ve elle montaj gibi işlemleri ortadan kaldırır. Bu sayede; kalite yükselir, zamandan ve paradan da kazanç sağlanır.

Koruyucu tabaka kaldırıldığında ortaya çıkan lazer tabaka(siyah tabaka) lazere duyarlıdır ve negatif filme gerek kalmadan direkt pozlandırma bu tabaka sayesinde yapılır. Baskısı yapılacak resim ve yazılar lazer ışıkla dorudan plaka üzerine aktarılır. Lazer ışığın düştüğü yerlerde siyah tabaka yok olur.

Kalan kısımlar iş olan kısımlardır. Bu kısımlar da ana poz sayesinde sertleştirilirler. Daha sonra klişe, banyo ve kurutma işlemlerine tabi tutulur. Son olarak bir son pozlandırma yapılır ve klişe baskıya hazır hale gelir.

Fotopolimer Klişe


Işığa duyarlı olan polimer maddelere ‘fotopolimer’ adı verilir. Fotopolimerler ışık etkisi ile fotokimyasal olarak değişime uğrarlar.
Fotopolimer klişeler; katı ya da sıvı oluşları, kalınlıkları ve sertliklri bakımından çok farklı özellikler göstermektedirler.
Fotopolimer klişeler, fotopolimer rölyef tabakasının sıvı ya da katı oluşuna göre;
 Katı(solid) fotopolimer klişeler
 Sıvı(likit) fotopolimer klişeler olarak çeşitlenirler.

Fotopolimer Klişelerin İşlenme Aşamaları


Fotopolimer klişenin baskıya hazır hale getirilmesi için gereken işlemlere, ham klişenin kesilmesi ile başlanır. Ham klişe negatif filmden 1-2cm. büyük olacak şekilde kesilir. Sonra bu ham klişeye sırasıyla;

1.Arka (sırt) poz
2.Ana (ön) poz
3.Banyo
4.Son poz işlemleri uygulanır.

1)Arka Poz: Ham klişe poz cihazının üzerine, arka yüzü ışığa bakacak şekilde yerleştirilir ve pozlandırma yapılır. Arka pozun sağladığı avantajlar;
 Fotopolimer ham klişenin arka yüzeyi pozlandırılınca ışığa duyarlılığı artar.
 Ana poz süresini %40 oranında azaltmamıza olanak verir.
 Ana poz sırasında nokta ve çizgileri daha iyi elde etmemizi sağlar.
Klişenin polyester kısmı ile fotopolimer tabaka arasındaki yapışkanlığı arttırır.
Arka pozun süresi klişe türü ve kalınlığına göre değişir.
Klişe kalınlığı Poz süresi
1,14 30 sn.
2,54 90 sn.
2,84 130 sn.

2.) Ana Poz: Arka poz verildikten sonra ön yüzdeki koruyucu çıkarılır. Filmin emülsiyon yüzü fotopolimerin emülsiyon yüzüne gelecek şekilde konulur. Pozlandırma cihazında vakum sırasında problem yaşanmaması için fotopolimerin kenarları folyo bant ile kapatılır. Vakum folyesi fotopolimerin üzerine örtülerek vakum yapılır. Vakum esnasında hava kabarcığı kalmaması için düzeltmeler yapılabilir. Bu pozlama işleminin sonucunda;
 Polimerizasyon (sertleşme) ve
 Klişenin rölyef görüntüsü oluşur.

Ana poz süresi ayarlanırken;
İstenilen rölyef derinliği,
Verilen arka pozun süresi
Negatif filmdeki detayların iyiliği göz önünde buludurulmalıdır.

Ana poz süresi gereğinden uzun tutulursa;
 Birbirine yakın çizgiler arasındaki derinlik az olur.
 Gölgeli yerlerde de detay kaybı olur.
 Zeminlerdeki negatif ince çizgi ve detaylar uçar.
 Negatif bölümdeki ara derinlikleri iyice azalır ve bu durum baskıda olumsuzluklar yaratır. Pozitif ince çizgi ve noktalar etkilenmez.

Ana poz süresi kısa tutulursa;
 Negatif yazılar ve çizgiler etrafında hafif çıkıntılar oluşur.
 Pozitif çizgilerde dalgalanmalar meydana gelir.
 Çizgiler etrafında kırılmalar ve eğilmeler görülür.
 Noktalar çok dik ve baskı esnasında deformasyona karşı dayanıksız olur.
Tram kademelerinde uçmalar olur.

3.) Banyo:Fotopolimer klişelerin banyo işlemi için hazırlanan karışım;
1 ölçü n-Butanol (n-CuHgOH) + 3 ölçü Perkloretilen’den oluşur.

Klişenin kalınlığına göre gerekli banyo süreleri ise şöyledir:
Klişe kalınlığı Poz süresi
1,14 30 sn.
2,54 90 sn.
2,84 130 sn.


Banyodan sonra klişe kurutma makinesinde 10 dakika kurutulur, sonra dışarı alınarak soğumaya bırakılır. Bu kurutma işlemi tamamlandıktan sonra klişe son banyoya sokulur. Son banyonun ardından hafif asitli sodyum hipoklorit ile klişenin üzerindeki yapışkanlık giderilir.Bu haliyle klişe , sertleştirme işlemine hazır hale gelmiştir.

4.) Son Poz( Sertleştirme Pozu): Son poz klişenin emülsiyonlu yüzüne, filmsiz olarak, vakum verilmeden, 10-15dakika kadar uygulanır. Son poz uygulamasıyla rölyef tabakasının sertleşmesi sağlanır. Son pozun süresi iyi ayarlanamaz ve uzun tutulursa, plaka üzerinde çatlamalar meydana gelir.
En son olarak klişeye brom banyosu yaptırılarak ya da klişe UVC ışıkla pozlandırılarak klişenin yapışkanlığı ortadan kaldırılır. Bu işleme finishing pozu denmektedir. Klişe 24 saat bekletildikten sonra kullanılmaya hazır hale gelir.

25 Nisan 2009 Cumartesi

Flekso Baskı Terimleri


Anilin boya: Taş kömürü eterinden elde edilen organik boyadır. Flekso baskıda kullanılır.

Anilox merdane: Tramlı merdane. Görevi hazne merdanesinden aldığı mürekkebi baskı silindirine aktarmak olan anilox merdane krom veya seramikle kaplı metalden yapılmış olup üzerinde lazerle oyulmuş olup eşit derinlikte gözenekler bulunmaktadır.

Hazne merdane: Mürekkep püskürtme merdanesi

Rakle: Mürekkep sıyırma bıçağı.

Polietilen: Etilen gazının yüksek basınç ve temperatör altındaki polimerizasyondan meydana gelen termoplastik (yani ısı ile yumuşayıp yapışabilen bir filmdir. Ambalaj ve baskı sektöründe kullanılan ucuz ve transparan film.

Polivenil klorür (PVC) : Vinil asetat ve vinil klorür monomerlerinin polimerizasyondan elde edilen PVC film kokusuz, transparan, elastik, ve termoplastik bir yapıya sahiptir.

Polipropilen: Dökme PP film aynen PE gibi baz reçinenin çeşitli katkı maddeleri ile takviye edilmesinden sonra meydana gelir.

Selofan: Odundan elde edilen selüloz daha sonra kimyasallarla reaksiyona sokularak viskoz ve daha sonra da selülozhidrat haline getirilerek film şeklinde preslenir.Bu preslenen filme selofan denir.

Poliamid film: Isı yapışmadığı için genellikle PE ile lamine(birleşik) kullanılır.

Poliester: Poliester filmler (Pet)

Film: Ambalaj dalında film lifsiz organik bir maddenin ince ve elastik bir tabakasıdır.

Metalize film: Metalizasyon bir filmin düşük basınç altında rezistans ile ısıtılan seramik çubuklar üzerinde oluşan alüminyum buharları ile kaplanmasıdır. Bu metod kaplama, ambalaj sektörü için en ekonomik olduğundan dolayı çok kullanılır.

Alüminyum folyo: Su buharı ve gazlara karşı en iyi bariyer malzemelerden birisidir.Alüminyum folyonun kullanıldığı laminasyonlar sırasında karışıklıklar daha sonra folyonun yırtılmasına neden olur.Tamamen zehirsizdir. Dünyada gıda maddeleri ile direkt temas etmesine izin verilen malzemedir.

Laminasyon: Genel manada iki veya daha fazla materyalin birleştirilerek tek ve dayanıklı bir malzeme haline getirilmesi işlemi.

Solvent: Tiner, neft, terebentin, vernik gibi eriyiklerin (sıvı akışkan) genel adı.

UVC pozu: Flekso baskıda kalıp pozlama için kullanılan ve dalga boyu en düşük olan ışık kaynağı. UVC-pozu plaka yüzeyindeki yapışkanlığı ortadan kaldırır.UVC ışığı insan gözüne son derece zararlı olduğundan çıplak gözle bu ışığa direkt olarak bakılmamalıdır.

Nyflex kalıpları: Bu plakalar oldukça yumuşaktır. Oluklu mukavva baskılarında tercihen kullanılır. Sertlikler 34-42 shore arasında değişmektedir.

Fotopolimer: Plastik klişe ana maddesi.

Fotopolimer kalıpları: Polimer (plastik) malzemeden fotomekanik usullerle üretilen kalıplara fotopolimer kalıp denir. Bu kalıplar genellikle bükülebilir şekilde yapılmaktadır.

Flekso baskı kalıpları: Flekso baskıda hazırlanma yöntemine göre ayrılan iki ana kalıp türü vardır. Bunları lastik ve kauçuk kalıplarıdır.

Çinko klişe: Çinko klişenin hazırlanması fotomekanik yedirme yöntemi ile yapılmaktadır. Bu yöntem 2 şekilde yapılmaktadır.
a- Manuel olarak hassaslaştırma
b- Fabrikasyon olarak hassaslaştırma

Shore: Flekso baskıda kullanılan klişelerin sertlik derecesi.

Rölyef: Kabartma etkisi

Densite: Filmin yoğunluk değeri. Ya da kağıt üzerindeki renk yoğunluğu.

Forsa: İki kazan arası basınç ayarı.

Şap banyosu: Asit banyosu. Çinko kalıbın yıkanması için yapılır.

Emülsiyon: Kalıba dökülen hassas madde. (Işığa karşı duyarlı madde)

Hidrometre: Asit ölçer.

Anilox Nedir


Flekso sistemde mürekkebi istenilen ölçüde kalıba taşıyan merdanenin ismidir. Son yıllarda dia baskılarının flekso sistemde yapılması sebebiyle çok ince anilox merdaneler devreye girmiştir. Anilox merdaneler 60’lık, 120’lik, 200’lük vs. gibi sayılarla anılır. Rakam büyüdükçe anilox üzerendeki tiflerin sıklığı artar, derinliği azalır. Bu nedenle transfer edilen mürekkep filmi inceldiğinden alınan renk şiddeti azalır. Bu tip ince aniloxlar için daha konsantre mürekkepler hazırlanması gereklidir.

Baskı Teknikleri

Baskı teknikleri basıldıkları kalıba göre isim alırlar. En yaygın kullanılan baskı teknikleri; Yüksek baskı(Tipografi), Düz baskı(Ofset), Çukur baskı(Tifdruk) ve Elek baskı(Serigrafi) dir.

1) Yüksek Baskı (Tipografi) : Yüksek baskı sisteminde, kâğıda baskı yapan kalıp yüzeyi, baskı yapmayan "boş" bölümlere oranla daha yüksektir. Yüksek baskı sisteminde, kalıp olarak kullanılabilen el dizgi, makine dizgi, çinko klişe ve fotopolimer klişelerin baskı yapan ve yapmayan kısımları arasındaki yükseklik farkından dolayı sisteme "yüksek baskı sistemi" adı verilmiştir.
Endirekt Tipo baskı (Letterset)
Letterset baskı sisteminde kalıp olarak metal veya fotopolimer klişeler kullanıldığı için bu sistemi "yüksek baskı" sistemi olarak kabul etmek gerekir. Bu sistemde klişeden kauçuğa, kauçuktan kâğıda baskı gerçekleştirilir.
Mikroskopla büyütüldüğünde, bazı harf kenarlarının keskin ve siyah fakat ortaya doğru giderek zayıfladığı görülür. Bu görüntü tram noktalarında mevcut değildir. Noktalar, ofsete oranla daha keskin, net ve tam siyah olmasına rağmen düz tonlar ve zemin baskıları ofsete göre pek muntazam değildir.

Flekso baskı (Anilin veya Lastik Baskı)
Flekso baskıda lastik veya cyrel, APR gibi fotopolimer flekso kalıpları ile baskı yapılır.
Flekso baskıda nokta kenarı ve merkezi arasındaki koyuluk farkları tipo baskıdaki gibidir. Hatta flekso baskıda sıvı mürekkep kullanıldığı için bu fark bazı hallerde tipo baskıdan daha belirgindir.

Flekso baskı makineleri rotatif olup bobin kâğıt veya plastik folyeler üzerine baskı yaparlar. Kullanılan kalıp yakın zamana kadar sadece lastik olduğundan bu baskıya "Lastik baskı" da denmektedir.

Flekso baskı makinelerinde boya haznesi içinde dönen verici merdane, boyayı, tramlı merdaneye verir, tramlı merdane, kalıp kazanına aktarır. Kalıp kazanı, baskı kazanı ile temas ederek aradan geçen kâğıt veya folyeye baskı yapar.

2) Düz Baskı (Ofset) : Suyun mürekkebi itmesi esasına dayalı olarak çalışır. Orijinalden çekilen filmin görüntüsü, ışığa hassas ofset plakasına aktarılarak, kalıp hazırlanır. Kalıp yüzeyindeki basan ve basmayan bölümler aynı yükseklikte olduğu için, bu baskı sistemine "Düz Baskı" denmektedir. Düz baskı makinelerinde 3 kazan mevcuttur : Kalıp Kazanı, Kauçuk Kazanı, Baskı Kazanı.

Düz baskıda kalıp kazanındaki şekiller, kauçuk kazana geçer ve basılacak kâğıt, kauçuk kazan ile baskı kazanı arasından geçerken baskıyı alır.

Düz baskıda, kâğıt arkasında forsa izi görülmez. Ofset noktalarının tüm alanı aynı koyuluktadır. Nokta kenarları biraz zayıf ve hafif tırtıllıdır.

Işık baskı (jelatin baskı)
Işık baskı, ofset gibi bir düz baskı sistemi olmakla birlikte tram noktalarının olmaması yüzünden hem ofset ve hem de diğer baskı sistemlerinden ayrılır. Açık tonlara lüple bakıldığında küçük boya zerrecikleri görülür, fakat bilenen anlamda tram noktası görülmez. Işık baskı örneği, daha çok bir fotoğrafa benzetilebilir. Boya zerreciklerini üzerinde bulunduran jelatin grenleri 500' lük tram inceliğindedir. Orijinale en yakın baskı kalitesi ışık baskı ile alınır. Fakat bu baskı sisteminde yazı ve çizgi basılmaz.

3) Çukur Baskı (Tifdruk) : Yüksek baskının tam aksine basılacak kalıp çukurdur. Boya(Mürekkep) çukurlara dolar. Fazla boya rakle ile sıyrılır ve baskı yapılır.
Çeşitli tifdruk baskı sistemlerinin resim baskı görüntüleri değişiktir. Hepsinin ortak özelliği ise yazıları tırtıllı basmalarıdır. Bunun başlıca nedeni yazılar için tram kullanmak zorunda olmalarıdır. Yazılar için tram kullanılmayan tek tifdruk silindiri elle kazınan silindirlerdir. Yazılar için tram kullanma zorunluluğunun nedeni, çukurlara dolan boyanın nokta sınırlarını teşkil eden çizgiler tarafından tutulması yani boyanın akmasının önlenmesidir.

Klasik tifdruk
Çukurların derinliği değişik fakat çapları aynı olan tifdruk baskı sistemidir. Bu sistemde orta tonlar ve açık tonlar lüple tetkik edilirse tipik, aynı büyüklükteki kare noktalar görülür. Aynı büyüklükte olan bütün noktaların tonları, derinlik farkından dolayı boya miktarına göre değişir.

Koyu tonlarda, kâğıda basılan yoğun miktardaki boya (çok renkli işlerde) çukurların sınır çizgilerini kapattığından, detay kaybı olur. Klasik tifdrukta üç renkte elde edilen resim ton değerlerinin doygunluğu, diğer baskı sistemlerinde ancak 4 renkte elde edilebilir.

Gravür tifdruk
Elektronik silindir kazıma makineleri ile hazırlanan silindirlerin baskıda verdiği noktalar özellikle orta ton ve açık tonlarda elips biçimindedir. Nokta kenarları pek net değildir. Bu belirtiler silindirin gravür makinesinde hazırlandığını gösterir.

Yarı ototipi tifdruk
Bu baskı sisteminde çukurların çapı da derinliği de değişkendir. Yarı ototipi tifdrukta açık tonlardaki "İğne ucu" tabir edilen noktalar yuvarlaktır. Orta tonlarda ise kare şeklindedir. Fakat karelerin köşeler hafif yuvarlaktır.

Ototipi tifdruk
Bu baskı sisteminde çukurların derinliği aynı fakat çapları değişkendir. Klasik ve yarı ototipi tifdruk kadar sık kullanılmaz. Açık ve koyu tonların baskısı pek başarılı olmaz. Çoğunlukla folyelerin üstüne ambalaj baskısında uygulanır.

4) Elek Baskı (Serigrafi) : Bu sisteme elek baskı denilmesinin sebebi baskı kalıbı olarak sentetik veya ipek bez kullanılmasıdır. Bu bez, iplikleri arasında ince deliklere sahiptir. Elek üstündeki boya, lastik bir rakle ile bastırılarak sıyrıldığı zaman, deliklerinden geçer ve alttaki kâğıda baskı yapar.

Serigrafide öncelikle elek bir çerçeveye gerilir. Ön ve arka yüzüne özel bir solüsyon sürülür. Kuruduktan sonra, tramlı pozitif film yerleştirilir ve vakum altında pozlandırılır. Pozlanan bölgeler sert, pozlanmayan kısımlar yumuşaktır. Daha sonra tazyikli su ile banyo yapılarak elek yüzeyinden ayrılır. Böylece basması, yani boyanın geçmesi gereken saha boşalmış olur. Elek üzerinde, gerekiyorsa düzeltme yapılır. Sonra sertleştirme banyosundan geçen veya özel lakla kapatılan kalıp baskıya hazır duruma gelir.

Elek baskıda, kalın bir boya tabakası dikkati çeker. Diğer baskı sistemlerinde 3 mikron kalınlığında olan boya tabakası elek baskıda ortalama 20 - 30 mikron kalınlıktadır. Serigrafi ile kâğıdın dışında mukavva, cam, tahta, fiberglas gibi malzemelere, ayrıca 3 boyutlu hemen her cins materyale baskı yapılabilir.

Baskı Nedir?

Baskı; şekil, yazı, grafik ve resimlerin gerçeğine en yakın biçimde, bir yüzey üzerine çoğaltılarak ve hızlı aktarılması olarak tarif edilebilir.
Günümüzde en çok kullanılan baskı yöntemlerini şöyle sıralayabiliriz ;

TİPO
OFSET
FLEKSO
TİFDRUK (ROTOGRAVÜR)
SERİGRAFİ

Bu yöntemler içersinde Flekso baskı sisteminde son on yıl içersinde büyük gelişmeler kaydedilmiş, trikromik dialı işler bir Tifdruk ve Ofset kalitesinde basılabilmiş ve bu sistemde kalıp hazırlamanın kolaylığı ve esnekliği nedeniyle birçok kaliteli iş basımında Flekso sistem tercih edilir hale gelmiştir.

Tifdruk sistem ise kalıp hazırlamanın pahalı bir işlem olmasından dolayı ancak yüksek tonajlı ve kaliteli işler için uygundur.
Bu iki sistemin karşılaştırılması yapılacak olursa ana hatlarıyla şöyle verilebilir;

Flekso sistemde kullanılan klişenin hassasiyetine bağlı olarak solvent seçimi sınırlıdır. Son yıllarda klişe materyallerinde elde edilen yeni gelişmeler ile kullanılabilen solventler oldukça çeşitlenebilmiştir. Tifdruk sistemde solvent sınırlaması yoktur.

Flekso sistemde transfer önce Anilox'a oradan kalıba ve materyale olacak şekildedir. Oysa Tifdruk'da direkt olarak klişeden materyale transfer vardır. Bu nedenle mürekkebin hazneden materyale ulaşma zamanı Flekso sistemde daha uzundur. Bu süreç içinde mürekkebin kurumadan transfer olabilmesi için mürekkepler Tifdruk mürekkebe göre daha yavaş kuruyacak şekilde formüle edilir.

Anilox : Flekso sistemde mürekkebi istenilen ölçüde kalıba taşıyan merdanenin ismidir. Son yıllarda dia baskılarının flekso sistemde yapılması sebebiyle çok ince anilox merdaneler devreye girmiştir. Anilox merdaneler 60’lık, 120’lik, 200’lük vs. gibi sayılarla anılır. Rakam büyüdükçe anilox üzerendeki tiflerin sıklığı artar, derinliği azalır. Bu nedenle transfer edilen mürekkep filmi inceldiğinden alınan renk şiddeti azalır. Bu tip ince aniloxlar için daha konsantre mürekkepler hazırlanması gereklidir.

Korona : Baskı yapılacak malzemelerin yüzeyinin baskı yapılabilir hale getirilmesi yüzey geriliminin ayarlanması işlemidir. Genellikle PE, PP, PVC gibi malzemeler için 36-38 dyn/cm korona uygulanır. Koronanın yüksek olması da düşük olmaması kadar sorun yaratır.

Bloklaşma : Baskılı işin sıkı sarım, yüksek bombardıman, iki tarafı koronalı malzemeler ve sıcakta bekletilme gibi nedenlerle baskı yapılmamış yüze transfer etmesi ve yapışması sonucunda oluşan, baskının kötü kokmasına da neden olan bir problem.

Laminasyon : İki veya daha fazla malzemenin birbiriyle yapıştırılması işlemine laminasyon adı verilir. Laminasyonun amacı; ambalajın içine konulan gıda maddelerinin bozulmasına neden olabilecek nem, ışık, gaz geçirgenliklerinin azaltarak istenen korunmanın sağlanması ve tüketiciyi cezbedecek albeniyi elde etmektir.

TRİKROMİK BASKI : Basılacak, yazı, şekil, desen siyah beyaz ise, standart ya da özel bir renk taşıyorsa baskının yapımı kolaydır. Klasik yolla fotoğraflanır. Kalıp oluşturulur. Mürekkep haznesine istenen renk konarak baskı alınır. Ancak, basılacak malzeme bir renkli resim ise, ya da baskı işleminde değişik renkler söz konusu ise Trikromi baskı gündeme gelir.

Önce orijinal kopya renk ayırım sisteminde analiz edilir. Sarı, magenta ve mavi renklerin analiz sonucunda hangi bölgelerde ne yoğunlukta bulunduğu saptanır. Bu bilgilerle her rengin ayrı kalıbı oluşur. Bu kalıplar, ayrı baskı ünitelerinde baskı materyali ile temasa geçer. Sıra genellikle önce sarı magenta sonra mavi şeklindedir. Renk ayırımından alınan sonuca göre yoğunluğu farklı tramlar (Noktalar), zemin baskı üzerine tram zemin üzerine zemin baskı şeklinde Trikromi baskı oluşur. Bu esasla harekat ederek en karmaşık renkli zeminler ve sanat eserleri kopyalanabilmektedir. Sadece bu üç renk baskısı ile gri tonlar elde edilemez. Burada seriye siyah ünitesi ilave edilerek sorun çözülür.